Fakir Ve Kör
1 sayfadaki 1 sayfası
Fakir Ve Kör
Kibirli ve zengin birisi kapısına gelen bir fakire bir şey vermediği gibi onu hem paylar hem de kapıyı yüzüne kapatır.. Zavallı fakir içlenir; bir tarafa çekilir ve oturur ağlamaya başlar.. Bir kör onun ağlamalarını duyar. Kalkar yanına gelir niçin böyle üzgün olduğunu ağladığını sorar.
Fakir olanı biteni anlatır.
Kör teselli vererek üzülmemesini kendi evine gelmesini evinde kalmasını ekmeğini çorbasını kendisiyle paylaşmasını ister ve ısrarda eder. Fakir onun içtenliği ve ısrarı karşısında kabul eder onunla gider.
Kör ona karşı çok güzel bir konukseverlik gösterir. Fakirin hem karnı doyar hem de gönlü hoş olur. Gönlü öyle hoş olur ki o hoşnutluk içinde:
- Sen bana evini açtın sen bana gönlünü açtın Kadir Mevlamda senin gözünü açsın diye dua eder.
Gece olur körde bir gariplenir bir gariplenirki o gariplik içersinde gözünden birkaç damla yaş damlar gözleri birden açılır. Görmeğe başlar.
Körün görmesi ile ilgil i haber bir anda şehirde yayılır. Yer yerinden oynar. Bu haberi onu kapısından kovan kovmakla kalmayan taş yüreklide duyar. İşin doğruluğunu anlamak için gözü açılan şahsa gelir:
- Çok şanslıymışsın. Gözün nasıl açıldı kim açtı.
- Hey! seni gidi gafil seni sen nasıl bir adammışsınki öyle bir mübarek zatı azarladın üzdün yüzünü yıktın. devlet kuşunu bıraktın baykuş ile meşgul oldun. Gözümün kapısını senin yüzüne kapıyı kapattığın o kimse açtı.
- Desene kendime yazık ettim öyle bir doğanmışki öyle bir devletmiş ki kıymetini bilemedim bana değil sana nasip oldu ben avlayamadım sen avladın der ve kıskançlıkla parmağını ısırır.
Dişini sıçan gibi hırsa batırmış kimse koca doğanı nasıl avlayabilir? İyilerin bastıkları toprak dermandır göz açar. Ancak gönül gözü kör olanlar o dermandan gafildirler kıymetini ne bilsinler.
Fakir olanı biteni anlatır.
Kör teselli vererek üzülmemesini kendi evine gelmesini evinde kalmasını ekmeğini çorbasını kendisiyle paylaşmasını ister ve ısrarda eder. Fakir onun içtenliği ve ısrarı karşısında kabul eder onunla gider.
Kör ona karşı çok güzel bir konukseverlik gösterir. Fakirin hem karnı doyar hem de gönlü hoş olur. Gönlü öyle hoş olur ki o hoşnutluk içinde:
- Sen bana evini açtın sen bana gönlünü açtın Kadir Mevlamda senin gözünü açsın diye dua eder.
Gece olur körde bir gariplenir bir gariplenirki o gariplik içersinde gözünden birkaç damla yaş damlar gözleri birden açılır. Görmeğe başlar.
Körün görmesi ile ilgil i haber bir anda şehirde yayılır. Yer yerinden oynar. Bu haberi onu kapısından kovan kovmakla kalmayan taş yüreklide duyar. İşin doğruluğunu anlamak için gözü açılan şahsa gelir:
- Çok şanslıymışsın. Gözün nasıl açıldı kim açtı.
- Hey! seni gidi gafil seni sen nasıl bir adammışsınki öyle bir mübarek zatı azarladın üzdün yüzünü yıktın. devlet kuşunu bıraktın baykuş ile meşgul oldun. Gözümün kapısını senin yüzüne kapıyı kapattığın o kimse açtı.
- Desene kendime yazık ettim öyle bir doğanmışki öyle bir devletmiş ki kıymetini bilemedim bana değil sana nasip oldu ben avlayamadım sen avladın der ve kıskançlıkla parmağını ısırır.
Dişini sıçan gibi hırsa batırmış kimse koca doğanı nasıl avlayabilir? İyilerin bastıkları toprak dermandır göz açar. Ancak gönül gözü kör olanlar o dermandan gafildirler kıymetini ne bilsinler.
O'NEAL- Admin
- Ruh Hali :
Mesaj Sayısı : 104
Kayıt tarihi : 03/06/09
Yaş : 27
Nerden : Bursa
Aktiflik
Uyarı Puanı: 0
Canlılık:
(150/150)
Seviyedeki Tecrübe:
(150/150)
Aktiflik:
(100/100)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz